27 Şubat 2012 Pazartesi

KAPILMA UMUTSUZ KAPILARA...

             gözlerini kaparsın içindeki sesi dinlemek için , ruhun sıkışmış bir kapının arasında belkide pencere kenarında . bakarsın umutsuz gözlerle seni izleyen kaderine. çaresizlik içerisinde ,ellerin  bacakların bağlanmışcasına sana uzanacak bir el arasın. beklersin beklersin ama gelmez ,gelmeyecektir de beklediklerin , düşle-diklerin ,hayal ettiklerin, umudun vardır içinde ,küçük bir ışık da olsa umut edersin.işte seni var eden o içinde beslediğin küçük umut parçasıdır. sen var oldukça her zaman umudun  olacaktır.
            çaresizliğe kapıldığın an düşlediklerine sarılacaksın , yorulduğun zaman beklediklerin için dinleneceksin .hayallerinle büyüyeceksin , büyümelisin.  kendini yalnız hissedersin kimse yanında yokmuş gibi . herkes sana düşman görünür. yaptıkları sana yalan gelir. kaçarsın herşeyden herkesten kaçarsın. kimseyi görmek istemezsin. ama bilmen gereken birşey var . hiçbirşeyin üstesinden yanlız başına gelemezsin .ruhun çöküntüler yaşadığı o anda yaptığın en büyük yanlış dostlarından uzaklaşmak olsa gerek . sana yardım eli uzatanları reddetmiş olman olsa gerek. yoksa bunun üstesinden çoktan gelirdin.
          seni düşünen birileri varsa bu hayatında bırak kendini ellerine onlar mutluluğu sana tekrar geri getirecektir .

18 Şubat 2012 Cumartesi

Medya gelde beni aydınlat !!!

               yıl 2012 artık her şey şeffaf hal almış . gizlisi saklısı kalmamış hayatın. gerek şehir aralarına yerleştirilen güvenlik kameraları. gerek telekomünikasyon idarelerinin ses kayıt işlemi . gerek İnternet aracılığı ile yaptığımız her şeyin kayıt altına alınması. her şey takip altına alınmış . tabi ki bunlar legal olan yöntemler birde bunların illegal olanları var . gizli kayıtlar ,telekulak aklıma gelen başlıca yasa dışı takip yöntemleri.
                           yıl hala 2012 sosyal medya o kadar büyük bir rant haline gelmiş ki , isteyen istediği şekilde ,istediği olayları kendine göre ölçüp biçip kamuoyuna sunuyor. halkların mahremiyeti kalmadı . evet ! kalmadı ama bunun mantıklı bir izahı yapılıyor kendi akıllarınca .      güvenlik!!!...
                                      meğerse insanların güvenliği için bütün bunlar yapılıyormuş. bu yönden bakarsak mantıklı . kime sorsan bunda bir kasıt aramaz eğer izahını böyle yaparsan tabi ki  . Ya izahını ; seni istedikleri gibi yönlendirmek senin yapacağın muhalif düşüncelerin önüne geçmek ,kendilerini sağlama almak için yapıyorlar desek nasıl bir tepki oluşur acaba? hayatın kanunu haline gelmiş her dönemde bir aktif güç oluşuyor. bu aktif güçler hakimiyetlerini koruyabilmek için baskıcı yönetim koşulunu uygulamak zorunda hissediyorlar kendilerini . çünkü uygulamazlarsa otoriteleri sarsılır . kendileri de yaptıkları işin halkın menfaatine olmadığını çok iyi biliyorlar.
                                   21.yy la gelinceye kadar kurmak istedikleri otorite silahlı güç kullanılarak yapılmaktaydı . bu dünya kamuoyunda güven zedeleyici bir durum oluşturuyordu .daha sonra taktik değiştirilerek . karşılarındaki muhalif güçlere kendi teşebbüsleri ile oluşturdukları. illegal örgütler kurarak karşılık veriyorlardı. ama buda çözüm olmaktan çıktı.  peki şimdi ne yapıyorlar ?
                                 şimdi yaptıkları daha teknik bir hal almış artık teknolojiyi silahlı güç olarak kullanmıyorlar . tamamen iletişim ağlarının hakimiyeti için kullanıyorlar. bu bir bakıma olumlu sayılabilir. iletişim konusunda yüksek teknolojiler ülkelerin hizmetine sunuluyor.
                                sosyal medya  veya medya bir başka deyişle tarafsız medya . aktif güç tarafsız medyayı hakimiyeti altına alır ve filim başlar . kendi istediği konuyu kendine göre yorumlar kamuoyuna sunar. kamuoyu yorum yapamaz her şey ortadadır çünkü . zaten muhalefet yapamaz başına geleceklerden haberdar. aslında her şeyin farkında olduğunu zanneden haklar hiç bir şeyin  farkında değil . özgürlük narası atan halklar özgür değil. demokrasi demokrasi diye çırpınan halklar demokrasinin ne olduğunu unutmuştur.benim muhalefetim var benim karşıt görüşüm var demekte olmaz . artık karşıt görüşte yok. ne var ?
                               manipüle edilmiş bilgilendirme ağı. baskıcı yönetimler. reklam Hükumetleri.taraflar ber taraflar. sırtından geçinilen binerce asalak var. evet doğru bir tabir . bizler beyinleri yıkanmış. düşünme fonksiyonundan yoksun bırakılmış. karşı güç olma durumundan uzaklaştırılmış. beyinsiz etinden sütünden yününden faydalanılan koyunlarız ... aksini iddia edenler kendini kandırmaktan başka bir şey yapmayan ahmaklardır sadece...

14 Şubat 2012 Salı

Milli İstihbarat Teşkilatı mı ? Milli Fiyasko Teşkilatı mı ?

                     akıl almaz bir şekilde gelişen olaylar dizisi ve beni ilgilendiren bu olayların içerisinde ki milli istihbarat teşkilatıdır. bu konuda hassasiyetimi bildirmek isterim. tabi ki bu yazdıklarım taraflı olacaktır . ama bu taraf kendi tarafım değil milli istihbarat teşkilatının menfaatleri tarafı olacaktır.
                   bu açıdan milli istihbarata karşı yapılmış bir operasyondan bahsedelim çünkü her hükümet yönetime geldiği andan itibaren milli istihbarat teşkilatı ( mit) bünyesinde ne varsa kendi hakimiyetine geçirir. bu değişmez bir  kural . eğer bu hakimiyetine geçirme işlevini yapamazsa baştan yenik başlayacaktır. burası normal ama normal olmayan tarafı şuan yönetimde bulunan hükümet milli istihbaratı hakimiyetine almıyor . tamamen milli istihbarat teşkilatını yok etmeye çalışıyor. işte bu normal değil.
                  devlet bünyesinde ki bir kurumu düzenlemeye sokabilirsin,geliştirebilirsin,tetkilerini kısıtlar ve artırırsın, kaldırabilirsin. kaldırmak istiyorsan yerine geçirebileceğin bir teşkilat düzenin, sana istihbarat hizmetini verecek bir kuruma ihtiyacın var .
                  herşey apaçık ortada olayı sağa sola çevirmeye gerek yok . milli istihbarat teşkilatı artık görevini yapmıyor ,yapamıyor,yapmak istemiyor, yaptırmıyorlar. peki hükümetin bu konuda yeni bir çalışması var mı ? - cevabı da hazır hiç zannetmiyorum . neden ? - bu noktada hiç bir şüphem yok. hükümet milli istihbarat bünyesinde ki yararlı, ülke menfaati adına çalışan tüm mit mensubunu görevden men ederek kendi hakimiyetini kurmak istedi ama bunda başarılı olamadı. mit görevine getirdiği adamlar da kendi zihniyeti gibi ülke menfaati yerine birşeylerin menfaatine hizmet ettikleri için ortada mit diye birşey bırakmadılar.
                 gelelim asıl meseleye ; mevcut hükümet kendi hakimiyetini kurdu . kendi mensuplarını yerleştirdi. bu  hakimiyet sonsuza kadar değil ya birgün kendileride gidecek . bu hükümetin yönetimi başka bir hükmete devredilecek . işte bunun hesabı da milli istihbaratı artık kullanılmayacak hale getirerek kendilerinden sonra gelecek hükümetin veya hükümetlerin işlerini zorlaştırmak.bunu yapacaklar . yapmaya başladılar . bu dediğim olacak. bundan her şekilde eminim. peki neden olacak neden bu kadar eminsin kendinden diye sormazlar mı adama.  - sorarlar elbet  .  buda cevabım  yararlı mit mensupları neredeler ?.- ortalarda yoklar. mit pasifleştirildi mi ? - evet . olaya el koyacak mit mensupları nerede ? - hepsi hapiste , zorunlu kaldıkları için birnevi sürgünde.  işte sonuç ; amacım  milli istibarat teşkilatını konu alarak hükümet karşıtı propaganda yapmak değildir.  görünen köy kılavuz istemez . milli istihbarat teşkilatı yakın bir gelecekte yok olacaktır. bundan sonraki hükümetlerin işi çok zor olacak çünkü bir istihbarat devletin güvenliği demektir. devletin güvenliği milletin güvenliği demektir. milletin güvenliği eğemenliğin güvenliği demektir. eğemenliğimizi tehlikeye atmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. ....

10 Şubat 2012 Cuma

kapı bir gülümseme yeter mi herşeyi hatırlamaya ?

                  bir anda kapı bana gülümsedi. o beyaz haliyle şefkat gösterir gibi .bana huzuru anımsatmak istedi anladım ,beynimde ki cevapsız sorular birer birer yanıtlanmaya başladı. kapı, beyaz kapı bana gülümseyen beyaz kapı. soruların cevabı sendeymiş demek . bir gülümsemen yetermiş meğer. ama neden ? bir gülümseme bana yardımcı olsun ki . bu mu beni kurtaran şey. aradığım mutluluk mu ? hikaye şimdi başladı demek . anlatmamı ister misin peki ? hayır anlatmamalıyım o gülümseme giderse ya . ben uzun zamandır bu odadayım ne gelen var ne giden . sende onlar gibi düşünüyorsun değil mi kapı ? bana gülümsüyorsun halime gülümsüyorsun.
                 ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama bana çok uzun geliyor. belki günlerce ,aylarca  bu odadayım belki de saatlerce buradayım . bu bana huzur veriyor zaman yok burada . aslında sadece ben varım .sen gülümseyene kadar hatırlamadıklarım da vardı. şimdi hatırladıklarım var yanımda artık yanlız değilim. yaşadıklarım yanım da hayallerim, acılarım ,seviçlerim , hepsi yanımda . peki şurada kalbimin tam üstünde bana azap çektiren acı . bu nedir ? bunun da bana hatırlatır mı kapı acaba ? herşeyi hatırlamadım demek ki  . yoksa hatırlamak istemiyor muyum ?

avara sözler !!!

kalpten sever aşık olan .kalbiyle sever sevdasını
umurunda olmaz dünya da , dert de tasa da
sevdası için göse alır herşeyi
eğer ;
sevdan için göze alamıyorsan hiç birşey
neyi seviyorsun onun bedeninden başka
eğer ;
 sevdan için yaşamıyorsan hayatı
niye seviyorsun kendinden başka
eğer;
 sevdan için ölemiyorsan
neden yaşıyorsun bundan başka
eğer ;
seviyorsan acıda çekersin cefada,
ama unutma onun mutluluğu içindir .
bu acıda cefada.
yol belli iz belli eğ başını bekle çaresizliğini
elinde neyin vardır ki  kalbinde ki sızıdan başka
bırak deli desinler bırak avara
aşkından düşsende dillere
bildiğin yol senin yolun
sus ve belke sabret gelecektir güzel günler elbet....