18 Aralık 2012 Salı

21 Aralık 2012 Black Jack yapıyoruz !!!



                                                                        21/12/12
21 aralıkta black jack yapma umuduyla !!!

                      En Zor Anımda Yanımda Olanı isterim , İlk Fırsatta Başımı Eğdireni Değil ...
Ben maça Valet!i elimde maça AS'ı 

                            

                                                        Kalbin varsa kazanırsın !!!

16 Aralık 2012 Pazar

.......Ve Sarılırsın Kendine.......


Bazen tek başına çıkmak zordur işin içinden .Doluya koysan almaz, boşa koysan dolmaz, mecburen sığınırsın gönlünün kıyılarına. Tutunursun !  Ve öylece beklersin. Sonra boşaltırsın içinde ne kadar zehir varsa, dökersin gözyaşını,
.........ve sarılırsın kendine.....

   Hiç kimse ,insana kendisi kadar yakın ve kendisi kadar uzak olamaz aslında. Bu yüzden sevmeli insan kendini, sarıp sarmalamalı doyasıya . Çünkü ne olursa olsun ,insan yine kendisine kalıyor sonunda.  Onu üzmeye hiç kimsenin . Hatta sizin bile hakkınız yok.....

Hayatımda ikişey hiç değişmedi ; birinsici onu seviyorum dediğim ilk heyecanım , ikincisi sevilmediğimi anladığım hayal kırıklığım ...(bugra erdoğan )

3 Eylül 2012 Pazartesi

BAK SANA NE DİYECEĞİM !!!

              Bu aralar olaylar olaylar olaylar insanlar çıldırmış olmalı. Acaba , ben mi olayları hafife alıyorum  ? Sadece bu soruyu sormak istedim kendime . Daha öncede aynı olayları defalarca görmedik mi ?  bilmiyorum .  Görmüş olmalıyım ki bu kadar tanıdık geliyorlar . Belkide bu yüzden hafife alıyorum . Bunu da bilmiyorum .  
              Şaşırmam gerek miyormuydu benim ? -sanırsam  ' evet'  şaşırmalıydım . Belki de tepki göstermeliydim ,yada gösterilen tepkileri aptalca bulmamalıydım  . İnsanlara haksızlık ediyorum o zaman ,  ah !  ahmak kafam ben ne kadar da düşüncesiz biriyim öyle . 
              Ama her ne olursa olsun içten ve samimi olduğumu düşünüyorum . en azından bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığıyla hareket etmiyorum ,yada olay başıma geldikten sonra feryat figan hareket etmiyorum. Balık hafızalı da değilim , daha önce başıma gelmiş bir şey tekrar başıma geldiğinde ne yapmam gerektiğini biliyorum.
             saçma sapan yazıların paylaşıldığı sanal ortamlarda havamız olsun beni entelektüel , duyarlı , konuya hakim biri görsünler diye başkalarının fikirlerini çalarak bilmişlik te yapmıyorum. Ben sadece bir anlık saman alevi gibi yanıp değersiz bir kül yığınına da dönüşmüyorum. 
            aslında  ben sadece gülüp geçiyorum , eğer elimde sihirli bir değnek olsaydı ondan  milyonlarca sihirli değnek yaratmasını isterdim  sadece fantezi olsun diye  .  yanlış anlaşılmasın elime geçen bu fırsatı geri-zekalı biriyle paylaşmak istemem . işte ben artık bu fikre inanmak istiyorum ve zannediyorum ki beni bu fikre inandıracak milyonlarca insan var  . Bu konuda çok şanslıyım

            ayrıca bak sana ne diyeceğim ;  eğer ,umursanmak istiyorsan ,önce umursamayı denemelisin belki faydası olur . şaka şaka asıl demek istediğim saman alevinde saklı  anlarsan artık anlamazsan da gül geç derim faydası oluyor

             

12 Ağustos 2012 Pazar

İcimdeki kediyle basa cıkamıyorum: Ellerimi Aşka Buladım..

İcimdeki kediyle basa cıkamıyorum: Ellerimi Aşka Buladım..:                            Aramızda ki hikayeye bir son lazım.Ve bu sonu ben yazıyorum.                           Klasik mutlu sonlardan ...

İcimdeki kediyle basa cıkamıyorum: NOKTA

İcimdeki kediyle basa cıkamıyorum: NOKTA: Dün "canım" olan yarın "düşmanım" olmaz benim... Yaşananların hatırı hep saklıkalır Hatırları sorulur selamları hep alınır... "SİLDİKL...

17 Temmuz 2012 Salı

!!!

          !!!
Şakılar yazsam ,
Tesir eder mi yüreğine ?
Yoksa kaybolup gider mi
sessizliğin derinliklerinde
                      sözler yazsam !
                      okur musun sevdalı gözlerle ?
                      yoksa satır aralarında mı kalır
                      edebi sayfaların
söylesem sana sevdamı
haykırsam göklere
duyar mısın beni ?
yoksa uçar gider mi gökyüzüne
                      bir hikaye anlatsam sana
                      sevdasında sen ,umudunda sen olsan
                      dinler misin beni ?
                      yoksa sıkılıp kapatır mısın hikaye defterini
bir sevdaya tutulsam !
sebebi sen olsan
dokunur musun kalbime?
yoksa söküp atar mısın yerinden
                        gerçeklerden bahsetsem sana
                        kalbimin en temiz duygularıyla
                        sende sever misin beni ?
                        yoksa yanar mıyım aşkınla
bir güne başlasak seninle
güneşli aydınlık bir güne
sarılıp öper misin beni ?
yoksa ...

7 Haziran 2012 Perşembe

seyir defteri!!!


Gezer her yol kenarini belki isikli kavsak agzinda . Yol alir hic dinlenmeden devam eder yoluna , Uzadikça uzayan yoluna . Gecip gider araclar butun hizlariyla yol kenarinda ama donup bakmaz bizim adam, umursamaz

. Yol kendi yoludur seyir kendi seyri . Aldirmaz seceneklere kararini vermistir birkere . Eger basini aklindakileri yasama telasiyla gider yolunda . Bazen bir yol.kenari kasabasinda  bazen issiz bir koy yolunda . İssiz yollarin keyfini cikarir kendi kararinca . Gonlu serin bir agac golgesinde dinlenir kendi bir pinar basinda. Yurudukce yurur yol kenarinda . Kimselere aldirmadan kendi kararinca...

Published with Blogger-droid v2.0.4

2 Mayıs 2012 Çarşamba

SOKAK ARASI ÇIKMAZI

       
          SOKAK ARASI ÇIKMAZI 


          Sokak ortasında kendini hapsetmiş çarpık duygularına  , her ne kadar çıkmaz görünse de umutları bir kırık pencere arar gönül çerçevesinde. Belki  kırık bir kaldırım taşının altında ,belki de yol kenarında harabeler arasında . bir su birikintisi bulaşırken parmak uçlarına ,geçmişi özlemle arar dalgalanan su zerrelerinde. Duvarlar çarpık ,yüzeyler pürüzlü renkler solmuş .  dökülmüş ; yılların yorgunluğunda  ,darbeler içinde tuğlalar . burası sokağın tam da ortası , çıkmazı olan güneşe hasret ama yıllara rağmen saflığını koruyan arkalarda bir yerlerde sokak arası….

30 Mart 2012 Cuma

Günaydın , olur ya sizi göremem ; iyi günler iyi akşamlar ve iyi geceler

                    Issız bir oda ,soğuk bir yatağı ve kuramadığı hayalleri var . Her zaman farklı olduğu  için dışlanmış bir kalbi , birde anlaşılmamış düşünceleri var. Yufka yüreklidir. İncitmez kimseyi . olmaz olmaz böyle bir insan olmaz diye haykıran insanlar , suçladıkça suçlar. Huzursuz insanlar istemez huzurlu bir yaşam sürmesini. ben olmamış hayatında ben dememiş hiçbir zaman . Kimselerin derdine aşmış yollar,çekmiş cefalar. bir türlü görmemiş bir değer.
                  
                    vefasız ah vefasız insanlar !!!  Her defasında daha fazlasını istemişler. istemiş de istemişler.
                 
                   insan bu , her şeye çare bulacak değil ya, daha fazlasını alamayınca dışlamışlar . ötelemişler. öyle anlar olur ki ; içinde bulunduğun durumu kimselere anlatamazsın. Anlatsan da kimse anlamaz zaten . bu da öyle  bir durum olsa gerek.
               
                   söyleyecekleri vardı elbet ama bir türlü söyleyemedi. Konuşsa kimse dinlemezdi, dinleseler ; kimse anlamak istemezdi . bunu biliyordu ve sustu konuşmadı hiç birşey söylemedi sadece yaptıklarıyla anlamalarını istedi . Boşa yaptıkları hep boşa kimseler gözardı etti ,görmezlikten geldi.
                
                   Örselense de kalbi asla vazgeçmedi . Örselendikçe peşinden gitti bunun bir sebebi vardı. çünkü düşünceleri onun için çok değerliydi. Elinde başka neyi vardı ki değer vereceği ...
              
                   bir kez olsun laf ağızdan çıksın diye değer vermedi . Değer verdiği kişiyi göklere çıkarmasını bildi. Sonuçları her ne olursa olsun yanında oldu ,peşinden gitti . Hayatta karşısına çıkan engelleri her defasında kendi üstlendi . Değer verdi ve hayatın engellerini değer verdiği kişiye göstermedi elinden gelenin fazlası neyse onu yaptı her zaman . 
             
                 Bir türlü olmadı verdiği değerin karşılığını alamadı. Gösterdiği değerin karşılığını boş yatağına yattığında anladı.Kalbinde vefasız kalmış umutların ince bir sızısı ile gözlerini kapadı sitemini hayallerine taşıdı.
              
                 Her sabah uyandığında yeni bir umut dolu güne , kendi tarzı kendi düşünceleri ve kendi yaşantısıyla başladı. Bir gün bu başlangıç son olabilirdi.  haykırdı !!!   - günaydın , olur ya sizi göremem ; iyi günler iyi akşamlar ve iyi geceler...   ve sustu !!!
                

4 Mart 2012 Pazar

iyi niyetten bir temenni olsun kalpler kalpler mutlu düşünceler umutlu olsun ....

                    şuan sabahın bilmem kaçı ,aydınlığa direnen bir karanlık . uyku kaçmış gözlerimden huzuru aramaya sanki . tadını çıkarmaya bak dedim kendime ,sessizliğin huzurunda . gün açacak insanlar yine telaşına düşecek gündelik hayatın. bu yeni gün huzur olsun mutluluk olsun bana ve benden ayrı uzaklarda kendi halinde hayalini arayan benliğime. mutluluk şarkıları mırıldanırım kendime , sevgi sözleriyle başlarım muhabbete,gülücükler dağıtarak bakarım insanlara, mutlu olurum huzurlu olurum.
                    bugün her şey farklı olsun . bir adım önde olsun sevinçler. iyi kalpler gülümsesin kötünün karşısında .sende mutlu ol herkes mutlu olsun acılar unutulsun,dertler kederler talihsiz olaylar her şey ama her şey  . ışıldayan gözleri ağlatan herşey silinsin hafızalardan .
                yeni bir başlangıç olsun hayata , her yeni gün yeni bir başlangıç olsun . kimse umutsuzluk yalanına boyun eğmesin .
             saat sabahın bilmem kaçı bense hayatın bir başlangıcı . iyi niyetten bir temenni olsun kalpler kalpler mutlu  düşünceler umutlu olsun ....

27 Şubat 2012 Pazartesi

KAPILMA UMUTSUZ KAPILARA...

             gözlerini kaparsın içindeki sesi dinlemek için , ruhun sıkışmış bir kapının arasında belkide pencere kenarında . bakarsın umutsuz gözlerle seni izleyen kaderine. çaresizlik içerisinde ,ellerin  bacakların bağlanmışcasına sana uzanacak bir el arasın. beklersin beklersin ama gelmez ,gelmeyecektir de beklediklerin , düşle-diklerin ,hayal ettiklerin, umudun vardır içinde ,küçük bir ışık da olsa umut edersin.işte seni var eden o içinde beslediğin küçük umut parçasıdır. sen var oldukça her zaman umudun  olacaktır.
            çaresizliğe kapıldığın an düşlediklerine sarılacaksın , yorulduğun zaman beklediklerin için dinleneceksin .hayallerinle büyüyeceksin , büyümelisin.  kendini yalnız hissedersin kimse yanında yokmuş gibi . herkes sana düşman görünür. yaptıkları sana yalan gelir. kaçarsın herşeyden herkesten kaçarsın. kimseyi görmek istemezsin. ama bilmen gereken birşey var . hiçbirşeyin üstesinden yanlız başına gelemezsin .ruhun çöküntüler yaşadığı o anda yaptığın en büyük yanlış dostlarından uzaklaşmak olsa gerek . sana yardım eli uzatanları reddetmiş olman olsa gerek. yoksa bunun üstesinden çoktan gelirdin.
          seni düşünen birileri varsa bu hayatında bırak kendini ellerine onlar mutluluğu sana tekrar geri getirecektir .

18 Şubat 2012 Cumartesi

Medya gelde beni aydınlat !!!

               yıl 2012 artık her şey şeffaf hal almış . gizlisi saklısı kalmamış hayatın. gerek şehir aralarına yerleştirilen güvenlik kameraları. gerek telekomünikasyon idarelerinin ses kayıt işlemi . gerek İnternet aracılığı ile yaptığımız her şeyin kayıt altına alınması. her şey takip altına alınmış . tabi ki bunlar legal olan yöntemler birde bunların illegal olanları var . gizli kayıtlar ,telekulak aklıma gelen başlıca yasa dışı takip yöntemleri.
                           yıl hala 2012 sosyal medya o kadar büyük bir rant haline gelmiş ki , isteyen istediği şekilde ,istediği olayları kendine göre ölçüp biçip kamuoyuna sunuyor. halkların mahremiyeti kalmadı . evet ! kalmadı ama bunun mantıklı bir izahı yapılıyor kendi akıllarınca .      güvenlik!!!...
                                      meğerse insanların güvenliği için bütün bunlar yapılıyormuş. bu yönden bakarsak mantıklı . kime sorsan bunda bir kasıt aramaz eğer izahını böyle yaparsan tabi ki  . Ya izahını ; seni istedikleri gibi yönlendirmek senin yapacağın muhalif düşüncelerin önüne geçmek ,kendilerini sağlama almak için yapıyorlar desek nasıl bir tepki oluşur acaba? hayatın kanunu haline gelmiş her dönemde bir aktif güç oluşuyor. bu aktif güçler hakimiyetlerini koruyabilmek için baskıcı yönetim koşulunu uygulamak zorunda hissediyorlar kendilerini . çünkü uygulamazlarsa otoriteleri sarsılır . kendileri de yaptıkları işin halkın menfaatine olmadığını çok iyi biliyorlar.
                                   21.yy la gelinceye kadar kurmak istedikleri otorite silahlı güç kullanılarak yapılmaktaydı . bu dünya kamuoyunda güven zedeleyici bir durum oluşturuyordu .daha sonra taktik değiştirilerek . karşılarındaki muhalif güçlere kendi teşebbüsleri ile oluşturdukları. illegal örgütler kurarak karşılık veriyorlardı. ama buda çözüm olmaktan çıktı.  peki şimdi ne yapıyorlar ?
                                 şimdi yaptıkları daha teknik bir hal almış artık teknolojiyi silahlı güç olarak kullanmıyorlar . tamamen iletişim ağlarının hakimiyeti için kullanıyorlar. bu bir bakıma olumlu sayılabilir. iletişim konusunda yüksek teknolojiler ülkelerin hizmetine sunuluyor.
                                sosyal medya  veya medya bir başka deyişle tarafsız medya . aktif güç tarafsız medyayı hakimiyeti altına alır ve filim başlar . kendi istediği konuyu kendine göre yorumlar kamuoyuna sunar. kamuoyu yorum yapamaz her şey ortadadır çünkü . zaten muhalefet yapamaz başına geleceklerden haberdar. aslında her şeyin farkında olduğunu zanneden haklar hiç bir şeyin  farkında değil . özgürlük narası atan halklar özgür değil. demokrasi demokrasi diye çırpınan halklar demokrasinin ne olduğunu unutmuştur.benim muhalefetim var benim karşıt görüşüm var demekte olmaz . artık karşıt görüşte yok. ne var ?
                               manipüle edilmiş bilgilendirme ağı. baskıcı yönetimler. reklam Hükumetleri.taraflar ber taraflar. sırtından geçinilen binerce asalak var. evet doğru bir tabir . bizler beyinleri yıkanmış. düşünme fonksiyonundan yoksun bırakılmış. karşı güç olma durumundan uzaklaştırılmış. beyinsiz etinden sütünden yününden faydalanılan koyunlarız ... aksini iddia edenler kendini kandırmaktan başka bir şey yapmayan ahmaklardır sadece...

14 Şubat 2012 Salı

Milli İstihbarat Teşkilatı mı ? Milli Fiyasko Teşkilatı mı ?

                     akıl almaz bir şekilde gelişen olaylar dizisi ve beni ilgilendiren bu olayların içerisinde ki milli istihbarat teşkilatıdır. bu konuda hassasiyetimi bildirmek isterim. tabi ki bu yazdıklarım taraflı olacaktır . ama bu taraf kendi tarafım değil milli istihbarat teşkilatının menfaatleri tarafı olacaktır.
                   bu açıdan milli istihbarata karşı yapılmış bir operasyondan bahsedelim çünkü her hükümet yönetime geldiği andan itibaren milli istihbarat teşkilatı ( mit) bünyesinde ne varsa kendi hakimiyetine geçirir. bu değişmez bir  kural . eğer bu hakimiyetine geçirme işlevini yapamazsa baştan yenik başlayacaktır. burası normal ama normal olmayan tarafı şuan yönetimde bulunan hükümet milli istihbaratı hakimiyetine almıyor . tamamen milli istihbarat teşkilatını yok etmeye çalışıyor. işte bu normal değil.
                  devlet bünyesinde ki bir kurumu düzenlemeye sokabilirsin,geliştirebilirsin,tetkilerini kısıtlar ve artırırsın, kaldırabilirsin. kaldırmak istiyorsan yerine geçirebileceğin bir teşkilat düzenin, sana istihbarat hizmetini verecek bir kuruma ihtiyacın var .
                  herşey apaçık ortada olayı sağa sola çevirmeye gerek yok . milli istihbarat teşkilatı artık görevini yapmıyor ,yapamıyor,yapmak istemiyor, yaptırmıyorlar. peki hükümetin bu konuda yeni bir çalışması var mı ? - cevabı da hazır hiç zannetmiyorum . neden ? - bu noktada hiç bir şüphem yok. hükümet milli istihbarat bünyesinde ki yararlı, ülke menfaati adına çalışan tüm mit mensubunu görevden men ederek kendi hakimiyetini kurmak istedi ama bunda başarılı olamadı. mit görevine getirdiği adamlar da kendi zihniyeti gibi ülke menfaati yerine birşeylerin menfaatine hizmet ettikleri için ortada mit diye birşey bırakmadılar.
                 gelelim asıl meseleye ; mevcut hükümet kendi hakimiyetini kurdu . kendi mensuplarını yerleştirdi. bu  hakimiyet sonsuza kadar değil ya birgün kendileride gidecek . bu hükümetin yönetimi başka bir hükmete devredilecek . işte bunun hesabı da milli istihbaratı artık kullanılmayacak hale getirerek kendilerinden sonra gelecek hükümetin veya hükümetlerin işlerini zorlaştırmak.bunu yapacaklar . yapmaya başladılar . bu dediğim olacak. bundan her şekilde eminim. peki neden olacak neden bu kadar eminsin kendinden diye sormazlar mı adama.  - sorarlar elbet  .  buda cevabım  yararlı mit mensupları neredeler ?.- ortalarda yoklar. mit pasifleştirildi mi ? - evet . olaya el koyacak mit mensupları nerede ? - hepsi hapiste , zorunlu kaldıkları için birnevi sürgünde.  işte sonuç ; amacım  milli istibarat teşkilatını konu alarak hükümet karşıtı propaganda yapmak değildir.  görünen köy kılavuz istemez . milli istihbarat teşkilatı yakın bir gelecekte yok olacaktır. bundan sonraki hükümetlerin işi çok zor olacak çünkü bir istihbarat devletin güvenliği demektir. devletin güvenliği milletin güvenliği demektir. milletin güvenliği eğemenliğin güvenliği demektir. eğemenliğimizi tehlikeye atmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. ....

10 Şubat 2012 Cuma

kapı bir gülümseme yeter mi herşeyi hatırlamaya ?

                  bir anda kapı bana gülümsedi. o beyaz haliyle şefkat gösterir gibi .bana huzuru anımsatmak istedi anladım ,beynimde ki cevapsız sorular birer birer yanıtlanmaya başladı. kapı, beyaz kapı bana gülümseyen beyaz kapı. soruların cevabı sendeymiş demek . bir gülümsemen yetermiş meğer. ama neden ? bir gülümseme bana yardımcı olsun ki . bu mu beni kurtaran şey. aradığım mutluluk mu ? hikaye şimdi başladı demek . anlatmamı ister misin peki ? hayır anlatmamalıyım o gülümseme giderse ya . ben uzun zamandır bu odadayım ne gelen var ne giden . sende onlar gibi düşünüyorsun değil mi kapı ? bana gülümsüyorsun halime gülümsüyorsun.
                 ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama bana çok uzun geliyor. belki günlerce ,aylarca  bu odadayım belki de saatlerce buradayım . bu bana huzur veriyor zaman yok burada . aslında sadece ben varım .sen gülümseyene kadar hatırlamadıklarım da vardı. şimdi hatırladıklarım var yanımda artık yanlız değilim. yaşadıklarım yanım da hayallerim, acılarım ,seviçlerim , hepsi yanımda . peki şurada kalbimin tam üstünde bana azap çektiren acı . bu nedir ? bunun da bana hatırlatır mı kapı acaba ? herşeyi hatırlamadım demek ki  . yoksa hatırlamak istemiyor muyum ?

avara sözler !!!

kalpten sever aşık olan .kalbiyle sever sevdasını
umurunda olmaz dünya da , dert de tasa da
sevdası için göse alır herşeyi
eğer ;
sevdan için göze alamıyorsan hiç birşey
neyi seviyorsun onun bedeninden başka
eğer ;
 sevdan için yaşamıyorsan hayatı
niye seviyorsun kendinden başka
eğer;
 sevdan için ölemiyorsan
neden yaşıyorsun bundan başka
eğer ;
seviyorsan acıda çekersin cefada,
ama unutma onun mutluluğu içindir .
bu acıda cefada.
yol belli iz belli eğ başını bekle çaresizliğini
elinde neyin vardır ki  kalbinde ki sızıdan başka
bırak deli desinler bırak avara
aşkından düşsende dillere
bildiğin yol senin yolun
sus ve belke sabret gelecektir güzel günler elbet....

24 Ocak 2012 Salı

kapı'nın ardında umurunda olmasa da kapının ardında

                                            kapı soğuk yüzüyle bana gülümsüyor.belkide beni aşağılıyor. ardında bıraktığım düş kırıklıklarıma gülüyor. kahkahalar atar gibi tam karşımda .öyle miydi bilmem ama ben kapının ardında ve o kapının ardında, başka bir dünya . o dünya gerçek bir dünya yada yalandan da olsa geçen bir dünya.benim gerçeklerim ise tam şurada kalbimin tam ortasında . ölüm ızdırabı veren amansız bir acı veren gerçeklerim. bir kapının ardına saklanmış . yalanlardan kaçan ,kendi olduğu için kan ağlayan gerçeklerim.ben küçük bir oda da ,odanın içinde eksi bir sandalye ve sandalyenin üzerinde ben . ben odanın tam ortasında geçmişten kaçmış gibi sessiz ve korkak.burada her şey gerçek gördüğüm ,duyduğum ,hatırlayamadığım,sessizliğim gerçek. birde acılar içinde kalmış ,yorgunluktan nefes nefese, artık durmak isteyen kalbim.
                      kapının ardından gelen sesler artık anlam kazanmaya başladı. insanlar yalanlara haykırıyor , kaybolmuş hayallerine haykırıyor, kimileri kaçıyor ,kimileri ise kovalamakta . bir çocuk sesi ağlamalı dünyaya isyanlarda. ama peki ya diğerleri bu çocuğu benden başka duyan kimse yok mu ? benden başka haykırışlarına kulak veren yok mu ? ama anlamalıyım biliyorum. umursamaz yüzlerle kayıtsız sizler . bir kulak vermediniz haykırışlarıma , ben sizlere yalvarırken siz düştünüz kendi keyfinize bir duyan ses vardı oda kaldı kayıtsız san ki bir kapının ardında .....

18 Ocak 2012 Çarşamba

avara sözler !!!

Ona öyle nasıl bağlandın dediler, ben değil o beni bağladı dedim.
Senin için o ne dediler, hayattaki gülen yüzüm dedim.
Onda bulduğun nedir ki dediler, herkeste arayıp bulamadığım dedim
Senin için zor dediler, kolay olsaydı değeri olmazdı dedim
Senin için olmaz dediler, dünya da olmayacak şey yok dedim.
Senin için imkansız dediler, önemli olan imkansızı başarmak dedim…
Senin için yasak dediler, cezam neyse çekerim  dedim.
O sevmiyor dediler büktüm boynumu sustum 

avara sözler !!!

  Bazen zordur dönmek yada herşeyi unutup gitmek anladım ki insanı en acıtan şey , sevilmediğini bildiği halde  delicesine sevmek ...

14 Ocak 2012 Cumartesi

ihanet hiçbir zaman bedelsiz kalmamıştır...

                       her ne kadar açık görüşlü olursan ol, her ne kadar asimile olursan ol veya  her ne kadar umursamaz olursan ol. asla kayıtsız kalamayacağın değerler ve olaylar vardır . aslında bunlar seni var eden o yaşamını sana sunan değerlerdir. işte bu değerleri kaybedersen ihanetle yüz yüze kalmışın demektir.kendi ihanetinle . ihanet ediyor ve bunun doğru bir davranış olduğuna inanıyorsun.
                      ruhu şaad olsun değerli insan ,değreli lider rauf denktaş hayata veda etti  ama arkasında kendileri için hayatını ,yaşamını feda ettiği milleti , değerli lidere vefasızlık etti ve ihanet etti. buna karşı bende kayıtsız kalamadım. unutulmamalıdır ki ihanetin bedeli hep ağır olmuştur. sadece şu örnekleri vererek olayın anlamını netleştirmek istiyorum. arap ülkelerine bir bakalım  türk ulusuna yaptıkları ihanetin bedelini nasıl ödüyorlar. sadece araplar değil . orta doğudaki ülkelerin tamamı bunun bedelini nasıl ödüyor. oysaki onlara vaad edilmiş refah , hürriyet ve gelecek dolu ümitler vardı. ama onlar günü kurtarmak için geleceklerini bu hale getirdiler.
                     umarım sonu kötü olan bu tercihleri geleceklerini tehlikeye atmaz benim iyi niyet temennisinden başka bir dileğim olamaz....